30 Ocak 2008 Çarşamba

Küresel Isınmanın Tarım Alanlarına Etkisi

Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, Tüm Dünyada Küresel Isınmaya Bağlı Yaşanan Kuraklığın Türkiye'deki Etkilerine Paralel Olarak Mersin'de de Bazı Sorunlar Yaşandığına Dikkat Çekerek, Özellikle Tarım Alanlarında Kuraklığın Etkisinin Açıkça Görüldüğünü Söyledi. Mersin'de Tarımsal Arazi Varlığının Yüzde 37'sinin Sulanabildiğini Belirten Gökçel, "Eğer Önlem Alınmazsa Bu Oran Daha da Aşağıya...


Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, tüm dünyada küresel ısınmaya bağlı yaşanan kuraklığın Türkiye'deki etkilerine paralel olarak Mersin'de de bazı sorunlar yaşandığına dikkat çekerek, özellikle tarım alanlarında kuraklığın etkisinin açıkça görüldüğünü söyledi. Mersin'de tarımsal arazi varlığının yüzde 37'sinin sulanabildiğini belirten Gökçel, "Eğer önlem alınmazsa bu oran daha da aşağıya inecektir. Gelecek yıllarda benzer sorunları yaşamamak için su kaynaklarımızı çok verimli

kullanmak gerekmektedir" dedi.

Mersin Ziraat Odası tarafından düzenlenen ve merkeze bağlı köy muhtarları ile üreticilerin katıldığı "Küresel Isınmanın Tarım Alanlarına Etkisi" konulu toplantıda konuşan Gökçel, küresel ısınmaya bağlı etkenler nedeniyle tarımsal ürünlerde verim düşüklüğü yaşandığını kaydetti. Mersin'de tarım arazilerinde yeterli su olmadığı için bazı ürünlerin hiç ekilemediğine dikkat çeken Gökçel, bunun sonucunda buğday, arpa, mısır gibi birçok ürünün ithalatının gündeme geldiğini belirtti. Mersin'in ana geçim kaynağı

olan narenciye, bağ ve diğer meyve türü ürünlerde rekolte düşüklüğü ve kalite kaybı yaşandığını söyleyen Gökçel, "Tarım İl Müdürlüğü verilerine göre, ilimiz tarımsal arazi varlığının yüzde 37'si sulanabilmektedir. Sulanan arazi miktarını artırmamız gerekirken, yaşanan kuraklık nedeniyle eğer önlem alınmazsa bu oran daha da aşağıya inecektir. Gelecek yıllarda benzer sorunları yaşamamak için su kaynaklarımızı çok verimli kullanmak gerekmektedir" diye konuştu.

Yapılan çalışmalar ve gözlemlere göre Mersin'de su kaynaklarının verimli kullanılmasının şart olduğunu dile getiren Gökçel, bu çerçevede bölgede planlanan veya planlanmayan gölet, baraj gibi çalışmaların bir an önce başlatılması ve çiftçilerin damlama sulama sistemine geçmesinin teşvik edilmesi gerektiğini kaydetti. Uzmanlara göre Türkiye'de salma sulama için çiftçilerin yılda 1.5 milyar dolar, gübreye de 1.6 milyar dolar para ödediklerinin belirlendiğini ifade eden Gökçel, "Çiftçi sulama ve gübreleme

için tam 3 milyar dolar para harcıyor. Fakat salma sulama yaptığında suyun ve gübrenin sadece yüzde 25'i bitkinin köküne ulaşıyor. Yani hem su hem de gübre boşa gidiyor. Damlama sulamada ise suyun yüzde 99'u bitkiye ulaşıyor. Gübrede de en az yüzde 50 tasarruf sağlanıyor. Damlama sulamanın ülke ekonomisine katkısı sanırım bu şekilde çok daha iyi anlaşılıyor" dedi.

Ancak bu konuda çıkarılan yasada bir aksaklık olduğunu savunan Gökçel, "Ziraat Bankası'nın anlaşmalı olduğu firmalara proje yaptırılıp damlama sulama sistemi kurulduğunda 5 yıl eşit taksitlerle ödemeli yüzde sıfır faiz uygulaması yapılmakta. Çiftçimiz kendi iradesiyle istediği firmaya sistemi kurdurduğunda ise Ziraat Bankası yıllık yüzde 7 faiz uyguluyor. Anlaşmalı firmalar fiyat yükselttiği için maliyet hesaplandığında faizli sistem, faizsiz sistemden daha ekonomik oluyor. Burada yapılması gereken,

piyasada eşit rekabet oluşturulması açısından çiftçinin kendi iradesiyle projesine uygun olmak kaydıyla hangi firmaya sistemi kurdurursa kurdursun yüzde sıfır faiz olanağından yararlanmasıdır" diye konuştu.

Mersin Sulama Birliği Başkanı Özgül Sözel ise, bilim adamlarının yıllardır bu konuda kıyamet senaryoları anlatmalarına rağmen ne yazık ki dünyada su ile ilgili hiçbir önlem alınmadığına dikkat çekerek, hala su kaynaklarının hoyratça kullanıldığını söyledi. Yapılan öngörülere göre insanoğlunun en iyi ihtimalle 2070-2100 yıllarında susuzluk ve kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını dile getiren Sözel, "Küresel ısınma ile birlikte bunlarla karşılaşma ihtimalimiz yüksek, eğer şimdiden bunların

önlemi alınmazsa. Su alternatifi olmayan bir tüketim maddesi, insan yaşamında olmazsa olmazlardandır. Her şeyin bir alternatifi var. Enerjinin, petrolün, alternatifi vardır, ama suyun yok. İnsan hayatında olmazsa olmazdır su" dedi.

Toplantıda, ayrıca Yeşil Sahil Sulama Birliği Başkanı Sıtkı Uslu, Mersin Ziraat Odası Meclis Başkanı Duran Ali Ersöz ve DSİ 67. Şube Baş Mühendisi Kadir Taştan, üreticilere küresel ısınmanın tarımsal etkileri konusunda bilgiler verdi.

Hiç yorum yok: